Vücuttaki herhangi bir organın sahip olamayacağı kadar tehlikeli bir dinamit teşkil eder. İnsanı kötürüm yapar, hasta eder, tımarhaneye yollar ve hatta öldürür. Tüm bunlara sebep olmasa da varlığı pek bilinmez.
Adrenal (Böbreküstü) bez, böbrek üstüne oturmuş şekilde bulunur. Üçgen bir şapkaya benzer. Bir baş parmak ucundan daha büyük değildir ve ağırlığı da ancak on kuruşun ağırlığı kadardır. Bu küçüklüğe rağmen yetenekleri çok büyüktür. Her ne kadar günde bu hormonlardan ancak bir gramın otuzda biri kadar üretebilse de, bu elli küsur çeşit hormonu sentetik olarak üretebilmek için dönümlerce bir sahayı kaplayan bir kimya fabrikasına ihtiyaç vardır.
Adrenal Bezin Önemi
Yaşam için çok önemlidir. Her iki böbrek üstünde bulunan adrenal bez alınacak olsa ve doktor tarafından hemen suni hormonlarla vücut beslenmese, insan bir iki gün içinde ölür. Adrenal bezler çalışmalarını yavaşlatırsa vücut yaşantısı da yavaşlar. Hemen insana zafiyet ve takatsizlik gelir ve eski benliğinin bir kabuğu halini alır.
Adrenal Bezin Görevleri
Küçük bir oğlan iken, adrenal bezin bir kısmı biraz fazla faal olsaydı, o zaman çok şaşılacak şeyler olur, küçük oğlan küçük bir adam halini alırdı. Sesi kalınlaşır, sakalları fışkırır, cinsel organları yetişkin bir erkeğinki gibi olurdu. Tam gelişme çağına kadar açık ve yumuşak kalması gereken kemik uçlan vakitsiz kapanır ve insan bütün yaşantısı boyunca zavallı bir cüce kalmaya mahkûm olurdu.
Kimyacılar ve biyologlar adrenal bezin sırlarını didiklemeye başladıktan sonra kıymeti meydana çıkmıştır, örneğin adrenal bezin kortizonumsu hormonları bile gut hastalığından, kalın barsak ülserine, astıma kadar yüzden çok hastalığa iyi gelmektedir.
Vücutta bulunan en zengin kan dolaşımına sahiptir. Her dakika içinden ağırlığının altı katı kan geçer. Vücudun ihtiyacı olan hormonları üretmek için dokularının yüzde onu yeterlidir. Bununla beraber insan ciddi büyük bir gerilimle karşı karşıya kalırsa, örneğin onun geçireceği ağır bir hastalık veya büyük bir ameliyat nedeniyle yüzde on seviyesinin altına düşerse, ölüme sebep olması çok muhtemeldir. Bu gibi hallerde vücudu kurtarmak için gerekli olan koruyucu hormonlara yeteri kadar sahip olamaz.
Ürettiği Hormonlar Nedir, Ne işe Yarar
Aslında adrenal bez iki tertipte esas hormon üretir, öz veya çekirdek denen kısmı bir tertibi, kabuk kısmı da öteki tertibi yapar. Öz kısmı tamamıyla vücudunun beyni yapısındadır. İnsan ani kızgınlık veya aşırı bir korku gibi kuvvetli bir heyecana kapılsa, öz kısmı hemen gerekli bilgiyi alır. Tabii adrenal bez bu olağanüstü durumun nedenini bilemez, ancak ben vücudu dövüşmeye veya kaçmaya hazırlar, öz kısmı hemen iki hormonu, yani adrenalin ve noradrenalin hormonlarını kan dolaşımına akıtmaya başlar.
Buna karşı vücudun verdiği cevap çok olağanüstüdür. Karaciğer hemen evvelce depolanmış olan şekeri (ki bu ani bir enerji sağlar) kan dolaşımına karıştırır. Adrenal bez hormonları ciltteki kan damarlarını kapatır. Bu durumda insanın rengi sararır. Buradan sağlanan ekstra kan kaslara ve iç organlara yollanır. Kalp hızlı atmaya başlar. Atardamarlar kan basıncını artırmak için daralır. Sindirim durur. Çünkü bu sırada bu gibi teferruat için kaybedilecek zaman yoktur. Herhangi bir yaralanma İhtimaline karsı da vücuttaki kanın pıhtılaşma süresi çabuklaşır.
Adrenal bez bütün bu saydıklarımızı saniyeler içinde yapar. İnsan birdenbire tam bir üstün adam kesilir. Eğer hayatta kalması daha hızlı koşmayı, daha uzun atlamayı, daha kuvvetli vurmayı veya eskisinden daha fazla kaldırmayı gerektiriyorsa, tüm bunları yapabilir. Ters dönmüş bir arabanın altında kalan bir kazazedeyi kurtarmak için, bir insanın yalnız başına arabayı nasıl kaldırdığına dair hikâyeler duymuşsunuzdur. İşte bunları mümkün kılan şey adrenal hormonlarıdır.
Aşikâr olan bir şey de bu hallerin devamlı olmayacağıdır. Aksi halde vücut bir ölüm yarışına girmiş olurdu. Bu durumda garip bir koruma mekanizması harekete geçer. Adrenalin üretimini harekete geçiren aynı gerilim, hipotalamusun da hipofiz bezine ACTH (Adrenokortikotropik hormon) denen maddeyi serbest bırakmasını emretmesine sebep olur. Bu ACTH da kabuk kısmımı kamçılayarak bu kısmın ürettiği hormonların daha hızlı üretilmesini sağlar. Gerilim şartları altında kan basıncını sürdürmek ve kanın hayatî organlara yollanmasını sağlamak ve yağ ve proteinin hemen kullanılabilir bir enerji şekli olan şekere dönüşümüne yardım etmek bu hormonların görevidir. İşte böylece her şey tekrar kontrol altına alınmış olur.
Kabuk Kısmı
Kabuk kısmın ürettiği hormonlar üç büyük sınıfa ayrılır. Bunlardan Kortizon ailesine mensup bir kısmı yağların, karbonhidratların ve proteinlerin kimyasal değişimlerini kontrol eder. İkinci bir kısmı vücuttaki su ve madenler dengesine bakar. Üçüncü sınıf hormonlar ki bunlar cinsiyet hormonları olup yumurtalık ve testis gibi tohum hücresi meydana getiren bezlerin ürettikleri hormonları tamamlar. Bu hormonlar depo edilemedikleri için, bunları adrenal bezin devamlı olarak üretmesi gerekmez. Karaciğerinde, bunların fazlasının tahrip edilmesine dikkat etmesi lâzımdır. Böylece kabuk kısmı tarafından iki saat önce üretilmiş olan hormonların çoğunun yenileriyle değiştirilmesi sağlanır.
Her şeyi tam dengede tutmak çok önemlidir. Diyelim ki bir yaralanma veya bir hastalık kabuk kısmının çalışan hücrelerini tahrip etmiştir. Bilimin adrenal bezin başlıca hormonlarını üretmeyi öğrenmelerine kadar bu gibi durumlar ölüm demekti. Bu da hoş bir şey değildir. Kurban, bir düzine hastalığa birden yakalanır, cilt bronz rengi alır, ağırlık ve kan basıncı düşer, iştah kaybolur, baş dönmesi, kusma ve ishal başlar. Hasta devamlı surette zayıflar ve kuvvetten düşer ve bu durumda ölüm bir kurtarıcı gibi beklenir. Günümüzde vücudun böyle bir şeyden endişe duymasına sebep yoktur. Eğer adrenal bezin kabuk kısmına bir şey olacak olursa, suni hormonlar insana normale yakın bir yaşantı sağlayabilir.
Adrenal bezin kabuksal hormonlarının pek çok oluşu da, pek az oluşu kadar kötüdür, örneğin Kortizon ailesinden olan Kortizol hormonu adrenal bezde gerektiğinden çok olsa, bu durumda fazla kas proteini şekere dönüşeceğinden vücudun kol ve bacakları kurur ve büzülür. Madenlerin azalmasıyla, kemikler gevrekleşir ve kolay kırılır hale gelir. Vücudun sırtında ve karın kısmında kat kat yağlar birikerek, esasen zayıflamış ve eğrilmiş olan bacaklarına fazladan bir yük olurlar. Kan basıncı hayli yükselir ve akıl bozukluklarına bu sırada genellikle rastlanır.
Kabuk kısmının başka bir önemli hormonu da Aldosteron olup, bu da vücuttaki maden ve su dengesini sürdürmeye yardım eder. Bu hormonun fazlası, toplu iğnenin ucu kadar fazlası, vücudun büyük sıkıntılara düşmesine sebep olur, idrarda, hayati bir rolü olan potasyum eksilir ve geride lüzumundan fazla sodyum (tuz) kalır. Vücut kasları zayıflar ve belki de felç olur. Kalbi çok hızlı atar, kan basıncı çok yükselir, parmaklar karıncalanır. Baş ağrısı devamlılık kazanır ve hemen hemen tahammül edilmez bir hal alır. Aldosteron’un fazla üretilmesi genellikle tümörden ileri gelir ve tümör alınınca da hasta kurtulur.
Mükemmel çalışmaya devam etse de büsbütün adrenal bez unutmamalıdır, çünkü insanın da adrenal bez iyiliği ve sağlığı için yapabileceği şeyler vardır. Hatırdan çıkarılmamalıdır ki, aşırı duygusal gerilim, aşırı endişe, hiddet, nefret adrenal bez için kötüdür. Bu nedenlerle biraz sakin olunmaya gayret edilmelidir.