Asur, Asurya bölgesinin başkenti olup, Dicle Nehri’nin yakınlarında doğuda yer almaktaydı. Batı Sami grupları ile karışarak bölgede yeni bir topluluk oluşturdular. Sümerlerin Subartu adını verdiği bu yeni halk, Tanrı Asur’dan ismini almıştı. M.Ö. 2. bin yılın başlarında, Asur, ticaret yollarının buluştuğu bir ticaret ağının merkezi konumunda bulunmaktaydı. Doğu’dan kalay, Anadolu’dan madenler ve Babilonya’dan tekstiller, buraya getirilmekteydi ve buradan tekrar Anadolu gibi başka bölgelere dağılmaktaydı. Asur komşularına göre ekonomik açıdan güçlü iken, onlara siyasal olarak etkili değildi. Fakat M.Ö. 1800’lerde Şamsi Adad’ın yönetimi sırasında bu durum değişmiştir.
Şamsi-Adad (M.Ö.1808- 1776):
Amurru kökenli bu kralın tam olarak ne zaman tahta çıktığı bilinmemektedir. Ekallatum kentinde (Asur yakınlarında) babası İla-Kabkabu’dan sonra tahta çıktığı tahmin edilmektedir. Şamsi Adad bu kenti 10 yıl yönettikten sonra, Babil’e kaçmıştır, çünkü Eşnunna kralı Naram-Sin, Asur ve Ekallatum kentlerini ele geçirmişti. Naram-Sin’in ölümünden sonra, Şamsi-Adad bölgeye geri dönmüş ve Asur’u ele geçirmiştir. Asur tahtına oturduktan sonra atalarının isimlerini bu kentin hükümdar listesine eklemişti.
Başlarda Şamsi Adad’ın gücü bölgede pek etkili değilken, daha sonraları etkisini batıda Kuzey Suriye’ye kadar genişletmiştir. Bu bölgede bulunan Mari krallığı ile yapılan mücadeleler sonucunda, Kuzey Habur vadisi ele geçirilmiştir. M.Ö.1796’da, Mari kralı Yahdun-Lim’in ölümünden sonra, Şamşi-Adad, batıda Balikh, doğuda Tutul ve Asur kenti arasındaki bölgeyi ele geçirerek; Yukarı Mezopotamya’nın tümünü egemenliği altına almıştır.
Şamsi-Adad ele geçirdiği kentlerdeki adet ve geleneklere uyum göstermiştir. Örneğin Asur’da “Asur Valisi” ünvanını alırken, Ninive’de İştar tapmağını restore ettirmiştir. Ele geçirdiği kent krallıklarını vassali yapmıştır fakat idari sistemlerini değiştirmemiştir.
Şamsi-Adad’ın devleti ani bir çöküntüye uğramıştır. Bunun nedeni tam olarak bilinmese de, Asur’un Yamkhad ve Eşnunna gibi komşu kentler tarafından saldırıya uğradığı görülür. Kralın oğlu İşme Dagan zamanında Ekallatum ve Asur dışında diğer kentlerdeki kontrolü kaybetmiştir. Güneyde Eşnunna ve kuzeyde Mari gibi yerel kent krallıkları Babil kralı Hammurabi’nin bu bölgeleri ele geçirişine kadar kısa süreli bir bağımsızlık süreci yaşamışlardır.