M.Ö. 1200 yıllarında Ege Göçleri ile Anadolu’ya geldiği kabul edilen Frigler Trak kökenlidir. Asur kaynaklarında Muşki olarak geçen kavimlerin Greklerin Frig olarak adlandırdığı kavimlerin aynı olduğu kabul edilmekteydi. Çünkü Greklerin Frig kralı Midas olarak adlandırdığı kişi ile Asurluların Muşki kralı Mita olarak adlandırdığı kişi arasında büyük bir benzerlik vardır. Bu nedenle aynı kavmi; doğuda Asurluların Muşki, batıda da Greklerin Frig olarak adlandırdığı görüşü kabul edilmişti. Ancak son yıllarda, bu dönemde Orta Anadolu’nun doğusunda ve batısında görülen iki farklı kültürlerden dolayı iki kesimli bir devletin olduğu ve başında Midas’ın Mita ile aynı kişiler oldukları kabul edilmektedir. Sakarya havzasında Gordion’un başkenti olan Friglerin sınırları doğuda Kızılırmak, güneyde Antalya, güneydoğuda Konya çevresine kadar sınırlarını genişlemişti. Batıda ise Menderes Havzasına kadar uzanmaktaydı.
M.Ö. 1117 yılında Asur kralı I. Tiglatpileser Dicle kıyısında Muşkilere karşı savaşmıştı. Daha sonra Asur kralı II. Sargon Muşki kralı Mita ile üç kez Akdeniz kıyısında Harrua’da karşılaşmıştır. Orta Anadolu’nun doğusunda Alişar merkezli; bir tür gölge görüntülü boyama geleneği olan çanak-çömlek kültürü, Muşki kültürüne bağlanmaktadır. Bölgenin batısında Gordion merkezli; çizgisel görüntülü boyama geleneği olan çanak-çömlek kültürü ise Frig kültürüne bağlanmaktadır. Bu çanak-çömlek kültürlerinin kesişme noktası Konya Alaattin Tepesi’dir.
Friglerin başkenti Gordion’da, M.Ö. 1000 yıllarından itibaren yerleşme olduğu arkeolojik kazılardan ortaya çıkmasına rağmen, Antik Grek kaynakları bu kenti, M.Ö. 8. yy. da Gordias’ın kurduğunu yazmaktadır. Gordias’tan sonraki Frig kralları Midas olarak adlandırıldığından kaç tane Midas’ın kral olduğu bilinmemektedir.
Asur Devleti sınırlarını Tabal olarak adlandırdıkları, Orta Anadolu’nun doğu kesimine kadar yayılmıştı. Asur yayılmasına karşı Anadolu’daki yerel beyler ve Frig Krallığı bir ittifak oluşturmuşlardır. İttifak liderlerinden Frig kralı Midas; Asur’un egemenlik altına geçirdiği Que’nin kuzeyindeki dağlık kesimindeki bir takım sınır kentine saldırıya geçerek, tahrip ederek yağmaladı. Bu yüzden Asur kralı II. Sargon (722- 705) Anadolu’ya birkaç cezalandırma seferi gerçekleştirdi. Bu seferler sırasmda, Sargon ile Midas üç kez, Akdeniz kıyısında Harrua’da karşı karşıya gelmişlerdir. 709 yılındaki üçüncü karşılaşmada yenilen Mita, Orta Anadolu’ya kaçarak, Asur’a vergi ödemek zorunda kaldı.
Ancak, kısa bir süre sonra bölgede görülen Kimmer akınları nedeniyle Frig ve Asur devletleri, yeni gelen ortak düşmana karşı, dostane ilişkiler içine girmişlerdir. Bunun üzerine Midas, Asur kralı Sargon’la dostluk antlaşması yaparak, politikalarını bir süreliğine batıya yöneltmiştir. Bu dönemde Yunanistan’daki Defli (Delphoi) Tapınağı’na armağanlar gönderdiği batı kaynaklarından öğrenilmektedir. Batı Anadolu’daki Kyme (Nemrut Kale) kralının kızı ile evlendi. Lidya Krallığı ile dostluk ilişkileri kurdu. Ege ve Batı Anadolu’da bulunan çok sayıdaki Frig maden eseri, bu dönemdeki bölge ile olan ekonomik ve kültürel ilişkiyi göstermektedir.
Midas’ın hayatı Grekler için mitolojik bir karakter taşımaktadır. Onunla ilgili efsaneler uzun yıllar canlı bir şekilde anlatılmıştır. Ölümü de mitolojik bir karakter taşır. Antik yazar Eusebios; Gordion’un Kimmerler tarafından yağma edilmesi üzerine, Midas’ın bu acıklı duruma dayanamayarak boğa kanı içerek intihar ettiğinden söz etmektedir.
Iulius Africanus’a göre, Gordion’un tahrip edilmesi 676’dır. Frigler Gordion’un yağmalanmasından sonra, batıda Eskişehir, Afyon ve Kütahya’nın dağlık kesimlerinde M.Ö. 5. yy.a kadar varlıklarını sürdürmüştür. Burada uzunca bir süre yaşayan Friglerin kültürel etkilerinin M.S. 2. yy.a kadar sürdüğü, bölgede bulunan Roma dönemi Frigçe yazıtlardan anlaşılmaktadır.
Eskiçağ Uygarlıkları