Hitit metinlerinde sıkça söz edilen Hurriler ile ilgili, Sümer, Akad, Ugarit ve Mısır dillerinde de bilgiler bulunmaktadır. Asyanik bir kavim olduğu kabul edilen Hurrilerin anavatanının Transkafkasya, Hazar ile Van Gölü arasında olduğu öne sürülmektedir.
Erken Tunç Çağı Kafkasya’da bulunan Transkafkasya, Kura-Aras; Doğu Anadolu’da bulunan Karaz, ya da Erken Tunç Çağı Doğu Anadolu Keramiği, Suriye’de Kirbert Kherak gibi tanımlanan çanak-çömlek türünün Hurrilere ait olduğu kabul edilmektedir.
Hurrilerle ilgili Akad dönemi belgelerinden M.Ö. 3. bin yılın sonlarında Güneydoğu Anadolu ve Mezopotamya’da yaşadıkları anlaşılmaktadır. Bu seferler sonunda Hurriler, Akad yönetimine girmiş ve Akad yazı dilini kullanmışlardır. Akad İmparatorluğunun yıkılmasıyla bağımsızlığa kavuşan Hurrilerin bir takım beylikler kurmaya çalıştıkları görülür. Ancak Sumerlerin III. Ur Sülâlesi döneminde, Şulgi’nin bölgeye yaptığı seferlerle bağımsızlıklarını tekrar yitirdiler. Mari de bulunmuş mektuplarda Hurri kökenli Turukkaların yiyecek maddeleri yağmaladıkları bilinmektedir.
Kültepe (Kaneş) tabletlerinde Hurrice isimler geçmektedir. Bu belgelerden, M.Ö. II. bin yılın başlarında Hurrilerin Orta Anadolu’da varlığı anlaşılmaktadır.
I.Hattuşiliş ve I.Murşiliş dönemlerinde Hititlerin Hurriler üzerine seferler yaptıkları görülür. Bu dönemde Halpa (Halep) önemli Hurri kültür merkezlerindendir. I.Murşiliş’in Babil seferinde, Hurri birlikleri, geri bölgeden Anadolu içlerine sızmıştır.
I.Murşiliş, Babil seferi dönüşünde, eniştesi I.Hantili’nin bir komplosu sonucu öldürüldü. Bu yüzden Hitit yönetiminde uzun sürecek taht kavgaları başlamıştır. Bunu fırsat bilen Hurriler, Boğazköy’e kadar gelip; kraliçe ve çocuklarını esir aldılar. Hurriler, kısa bir süre içinde Anadolu’nun güneyindeki Çukurova’ya yerleşerek “Kizzuvatna Devleti“ni kurdular. Daha sonra, bu devleti Hitit kralı I.Zidanta tanımak zorunda kaldı ve kral Pilliya ile bir barış anlaşması imzalamak zorunda kaldı.
Hurrilerin, Kuzey Mezopotamya’da M.Ö. 15. yy.da kurmuş oldukları, Hititlerin Hanigalbat adıyla andıkları, Hurri-Mitanni Devletinin başkenti Waşşugani idi. Bu başkentin Türkiye-Irak sınırlarına yakın bir yerde aranmaktadır. Bazen, bu sınırın kuzeyinde ve güneyindeki merkezlerden hangisi Waşşugani olduğu konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.
Hurrilerin, Mitannilerin desteğini de alarak güçlenmesiyle Ön-Asya’da güçlü bir konumda oldukları, Mısırlılarla yapmış oldukları yazışmalardan anlaşılmaktadır. Bu yazışmalarda Hititlere karşı alınmış başarılardan söz edilmektedir. Ancak, Hitit tahtına Şuppiluliuma’nın çıkmasıyla Hititlerin bölgedeki gücü artmıştır. Şuppiluliuma, Kizzuvatna’yı bir antlaşma ile Hititlere bağladıktan sonra Waşşugani’ye bir sefer yaparak Hurri-Mitanni devletine son verdi. Fakat Şuppiluliuma’nın ölümüyle bölgedeki Hitit etkinliği azalmıştır.
Hurri-Mitanni Devletinin varlığı Asur kralı I.Tukulti Ninurta zamanına kadar sürdürmüştür.
Eskiçağ Uygarlıkları