Soğuyan havalarla birlikte artık tatilden döndüğümüz şu günlerde vücudumuzu bakımdan geçirmek genel sağlık açısından oldukça önemli. Her ne kadar tatile gitmek vücudu istirahat ettirmek olarak düşünülse de, muhtemel yaz hastalıkları, ani iklim değişikliği, aşırı sıcaklar ve yorgunluk bünyeyi olumsuz etkileyebiliyor. Tatil sırasında bulaşan virüs veya bakterilerin yol açtığı hastalıklar, dönüşte belirti verebiliyor. Bu tür mikrobik hastalıklar, belirli kuluçka sürelerinden dolayı, kısa tatil süresinde hiçbir şikayete yol açmıyor ancak tatil dönüşü hastalık ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle, tatil dönüşü vücudumuzu gözden geçirmemiz, tüm şikayetlerimiz dikkate almamız, yani tepeden tırnağa yaz sonu bakımı yapmamız oldukça önem taşıyor.
Tatil sonrası dikkat edilmesi gerekenlerin başında, cildimizde yeni oluşan benler veya eski benlerdeki boyut artışı geliyor. Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalan her insanda cilt kanseri gelişebiliyor. Ancak açık tenli, çok sayıda beni olan veya akrabalarında cilt kanseri bulunan kişilerin bu kanser türüne yakalanma riski daha yüksek. Tatil dönüşünde, benlerin büyüklüğünde artış veya renk değişikliği cilt kanserinin belirtisi olabiliyor. Siyah-kahverengi, düzensiz sınırları olan yumru şeklindeki cilt yaralarının en kısa zamanda dermatoloji uzmanına göstermek gerekiyor. Cildimizi gözden geçirirken dikkat edilmesi gereken diğer önemli nokta böcek ısırıkları. Tatilde, özellikle yeşillik alanlarda kene ısırığına karşı dikkatli olmak gerekiyor. İlk bakışta sivrisinek veya diğer böcek sokmalarına benzeyen kene ısırığına, dikkatli bakıldığında kene görünüyor. Kene, diğer böcekler gibi ısırıp kaçmadığı, cilde yerleşip kan emdiği için zamanla şişiyor ve belirgin hale geliyor. Kenenin parçalanmadan bütün olarak çıkartılması önemli. Bu tür yaralarda en kısa zamanda doktora müracaat etmek gerekiyor. Cildimizdeki tüm yaraların dikkate alınması gerekiyor. Kirli veya paslı yüzeylerin meydana getirdiği çizikler, cilt enfeksiyonlarına, hatta tetanoza dahi sebep olabiliyor. Bu nedenle, ciltte oluşan yaraların en kısa zamanda mikroptan arındırıcı sıvılarla temizlenmesi ve mümkünse tetanoz aşısı yaptırılması gerekiyor.
Tatil sonrası dikkat etmemiz gereken bir organımız da göz. Göz beyazında kırmızılık, yanma kaşıntı, yaşarma ve akıntı varsa büyük olasılıkla bu “konjonktivit” denilen göz iltihabı olabilir. Gözdeki bu tür kırmızılıklar, tahriş, alerji ya da daha ciddi bir hastalık belirtisi de olabilirse de bu duruma genellikle mikroplar sebep oluyor. Tatil dönüşü bu tür şikayetler varsa en kısa sürede göz hekimine müracaat etmek gerekiyor. Tedavide antibiyotik ilaçlı göz damlaları kullanılıyor. İdrar yolu enfeksiyonu, diğer adıyla sistit, deniz ve havuzların sıklıkla yol açabileceği bir hastalık. Tatil dönüşü, idrar yaparken yanma ve sık idrara çıkma şikayetleriniz varsa, muhtemelen sistit atağı geçiriyorsunuz. Bir çok kişinin kullandığı yüzme havuzları, kaplıcalar veya saunalar, özellikle bayanlarda idrar yolu enfeksiyonları için uygun ortamı hazırlıyor. Sistit belirtileri varsa derhal idrar tahlili yaptırılması ve üroloji uzmanına müracaat edilmesi gerekiyor. Bol su içilmesi şikayetleri önemli ölçüde azaltıyor. Tatilin, deniz ve havuzların yol açabileceği hastalıklardan bir diğeri de orta kulak iltihabı. Özellikle çocuklarda tatil sırasında sık görülen bu duruma bakteriler yol açıyor. Şiddetli kulak ağrısı, kulak akıntısı ve işitmede azalmaya yol açan bu durum esas olarak antibiyotiklerle tedavi ediliyor. Ancak alerjik kökenli olan orta kulak iltihabında ise antihistaminik denilen ilaçların kullanılması da gerekebiliyor. Bu tür şikayetler varsa mutlaka kulak-burun-boğaz uzmanına görünmek gerekiyor.
Tatil sırasında yediğimiz gıdalar veya içtiğimiz sıvılar yoluyla çeşitli mikroplar vücuda girebiliyor. Yaz ishali olarak bilinen gastroenteritler genellikle çok kısa süre içerisinde belirti veriyor ve tatil sırasında ortaya çıkıyor. Ancak tatilin son günlerinde veya dönüş yolunda vücuda giren mikroplar çok ciddi ishalli hastalıklara yol açabiliyor. Örneğin, kolera bakterisi içeren bir gıdanın tüketilmesinden 2-3 gün sonra hastalık ortaya çıkıyor. Çok şiddetli ishal, karın ağrısı ve kusmaya yol açan kolera, tedavi edilmediğinde ciddi sıvı kaybına yol açıyor ve ölümle sonuçlanabiliyor. Tatil sonrası eve dönüşte başlayan ishallerin mutlaka ciddiye alınıp bir hekime görünmek gerekiyor.
Kaldığınız otel odasındaki klima, veya dönüş yolculuğunda arabanızın kliması da bazı solunum yolu hastalıklarına sebep olabiliyor. Klimaların nemli borularında üreyen mantarları ve bazı bakteriler çok ciddi zatüreye yol açabiliyor. Legionella pneumophila adlı bakterinin solunum yoluyla vücuda girmesinden 2-10 gün sonra ortaya çıkan zatüre ölümle dahi sonuçlanabiliyor. Tatil sonrası görülen ateş, halsizlik, öksürük, balgam çıkartma, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi gibi şikayetler üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileri olabileceği gibi, ciddi bir zatürenin göstergesi de olabiliyor. Bu nedenle, tatil dönüşünde görülen bu tür şikayetlerin son derece ciddiye alınıp derhal doktora müracaat edilmesi gerekiyor.