III. Ur Sülâlesi (M.Ö. 2100- 2004):
Sümerlerin Rönesans yaşadığı dönemde çeşitli alanlarda yenilikler görülür. Akad ve Guti yönetimlerinden sonra Sümerliliğin tepkisel olarak sosyal, kültürel ve ekonomik alanda canlanma eğiliminde olduğu görülür.
Dönemin kurucusu Ur-Nammu (M.Ö.2112- 2095) ve yerine geçen oğlu Şulgi (M.Ö.2094-2047) zamanında açılan tapınak okullarında matematik, astronomi, edebiyat ve hukuk gibi birçok alanda eğitim verilmektedir. Kentler arasında ekonomik ve idari alanlarda yapılan reformlarla Mezopotamya birliği oluşturulmuştur. Ekonomik alanda bölgeler arasındaki farklı ürünlerin değiş tokuşu güçlü bir bürokrasi ile sağlanmıştır. Bu durum kentler arasındaki birbirine olan ihtiyacı ve bağlılığı arttırmıştır. Kentler arası birliğin sağlanmasıyla Sümer Devleti’nin sınırı daha önceki Akad imparatorluğu sınırlarına ulaşmıştı.
Ur-Nammu ve Şulgi imar faaliyetlerine önem vermişlerdir. Şulgi devlet yönetiminde başarılı birisiydi. İdari ve askeri alanlarındaki başarılarının yanında kültürel alanlarda da başardı bir önderdi. Şulgi zamanında ülke refah ve barış içinde yaşamıştır. Ekonomik alanda bir birlik oluşturmak için Şulgi “Kral Guru” adı verilen bit hacim ölçüsü ortaya koymuştu. Babasının başlattığı zigguratın inşaatını bitirmiştir. Takvim konusunda da yenilikler yapmıştır. O, bir belgede ülkede patikaları ana yollar haline getirip güvenliğini sağladığı ve yol boylarında gece ve gündüz konaklama yeri yaptırdığından söz etmektedir. Akkadlarda Naram-Sin’in olduğu gibi, Sümerlerde de Şulgi’nin tanrılaştırıldığı görülür. Şulgi oğullarının düzenlediği bir komplo sonunda öldürülmüştür.
Şulgi’den sonra, Amar-Sin ve sonra onun yerine, kardeşi Şu-Sin geçmiştir. Şu-Sin zamanında kuzey batıdan Amurru göçlerini önlemek için Babilonya’da “Amurru Duvarı” adı verilen büyük bir duvar inşa edilmiştir.
Şu-Sin’den sonra M.Ö.1975 yıllarında İbi-Sin tahta çıkmıştır. Büyük bir kıtlık nedeniyle, kuzeyde Assur, Eşnunna, Mari ile güneyde Lagaş ve Umma gibi kentler ona karşı başkaldırmışlardı. Bu zor günleri fırsat bilen Elamlılar, İbi-Sin’in 25. saltanat yılında Ur’u işgal ederek tahrip ettiler. Bu tahribat arkeolojik belgelerle kanıtlanmıştır. Bu dönemi Sümerli bir kâtip “Ur Ağıtı” olarak kaleme almıştır. Ur’un yıkılışı, o dönemde oldukça büyük yankı bulmuştur. Bu çöküş “yıl adı” olarak kullanılmıştır. III. Ur Sülâlesinin yıkılması Gimil-Sin zamanından beri, bölgeye sızmaya çalışan, Amurrulara yaramış ve bu bedeviler Mezopotamya’ya büyük bir dalga halinde göç etmişlerdir.